Bayanların Yüzlerini Örtmeleri ile İlgili Hanefîlerin Görüşleri


Hanefi alimler, fitne döneminde kadının yüzünün açık olmasını yasakladılar ve kendi yaşadıkları dönemde kadının yüzünü örtmesinin vacip olduğunu söylediler. Hiç şüphe yok ki onların döneminde fitne, günümüzdeki fitneden çok daha azdı. Öyleyse ey akıl sahipleri bundan ibret alınız! İşte o alimlerin sözleri:

1) Allame et-Tahtavi şöyle dedi: “Genç kızların, yüzlerini açmalarının yasaklanma sebebi fitneden korkulduğu içindir. (Yüz), avret olduğu için değildir.” (Merâki’l-Felâh Şerh Metni Nur’i-l İzah kitabına yaptığı meşhur haşiyede sayfa 161).
→ İmam Tahtavi Hanefi alimlerindendir. Gerçek ismi Ahmed bin Muhammed’dir. Osmanlı döneminde Mısır’da hocalık yapmıştır. Ayrıca Hanefi müftülüğünde görev almıştır. 1816 yılında vefat etmiştir.

2) Şeyh Damad Efendi şöyle demiştir: “Munteka (adlı eserde şöyle) dendi: Genç kızların yüzlerini açmaları fitneye sevk etmemek için yasaklanır. Günümüzde ise bunun yasaklanması vaciptir. Hatta fitne fesatın çokluğundan dolayı farzdır. Aişe radıyallahu anha şöyle demiştir: “Hür bir bayanın, bütün vücudu avrettir. Sadece zaruretten dolayı bir gözü bundan hariçtir”.” (Mecmau’l-Enhur fi Şerhi Mülteka’l-Ebhur 1-81)
→ Damad efendi Şeyhizâde ismiyle şöhret bulan Hanefi alimlerindendir. Osmanlı döneminde birçok medresede hocalık yapmıştır. Ayrıca Edirne ve İstanbul şehirleri için kadılık yaparak önemli görevler almıştır. 1667 yılında vefat etmiştir.

3) Şeyh el-Haskefi şöyle dedi: “Genç bir bayanın erkeklerin yanında yüzünü açması, (birisinin) ona dokunabilecek olması gibi fitnelerden korkulduğu için men edilir. (Bu yasaklama, yüzün) avret olduğu için değildir.” (el-Durru’l-Muhtar)
→ İmam Haskefi kendi döneminde Hanefi ulemâsının önde gelen alimlerinden birisidir. Hasankeyfli bir aileden geldiği için böyle adlandırlır. Osmanlı devleti için müderris ve kadılık gibi önemli görevler almıştır. 1677 yılında vefat etmiştir.

İbn Âbidin, meşhur haşiyesinde bu ifade ile ilgili olarak şöyle demiştir: “Bu sözün manası şudur: Erkeklerin yüzünü görüp fitne meydana gelmesinden korkulduğu için (genç bayanların) yüzünü açması yasaklandı. Çünkü (yüz) açık olunca ona şehvetle bakılabilir.” (El-Durru’l-Muhtar mea Haşiyet Reddi’l-Muhtar 1/272)
→ İbn Abidin Hanefi alimlerindendir. Gerçek ismi Muhammed Emin bin Ömer’dir. Osmanlı döneminde Şam bölgesinde yaşamıştır ve ona fetva verme yetkisi verilmiştir. 1836 yılında vefat etmiştir.

4) Allame İbn Nuceym şöyle dedi: “Şeyhlerimiz şöyle söylediler: Günümüzde genç bir kadının erkekler arasında yüzünü göstermesi fitne sebebiyle engellenmelidir.” (El-Bahru’r-Ra’ik Şerh Kenz ed-Daka’ik – 1/284)
→ İbn Nuceym Hanefi alimlerindendir. Gerçek ismi Zeynuddin bin İbrahim’dir. Kahire şehrinde doğmuştur. Döneminde Mısır’ın önde gelen Hanefi alimlerindendir. 1563 yılında vefat etmiştir.

5) İbn Nuceym başka bir yerde de şöyle buyurdu: “Kadıhân fetvalarında şöyle dedi: (Bir bayanın) mecbur kalmadıkça yabancılara yüzünü göstermemesi gerektiğine bu mesele işaret eder.” (El-Bahru’r-Ra’ik Şerh Kenz ed-Daka’ik – 2/381)

6) Şeyh Alaaddin Abidin şöyle dedi: “Genç bir bayanın yüzünü açması, fitneden korkulduğu için  yasaktır.” (El-Hediyetü’l Alaiyye – syf. 244)
→ Alaadin Abidin Hanefi alimlerindendir. Osmanlı döneminde Şam’da doğmuştur. İstanbul’da hocalık yapmıştır ve ona fetva verme yetkisi verilmiştir. Ayrıca kadılık gibi önemli görevler almıştır. 1889 yılında vefat etmiştir.

İkinci olarak: Hanefi fakîhler; hac veya umre için ihrama giren bir kadının, mahrem olmayan erkekler varken yüzünü örtmesinin farz olduğunu söylemişlerdir. En kutsal mekânlarda olunmasına rağmen bir bayanın yüzünün örtülmesi gerektiğini söylemektedirler. Eğer bir bayan, kutsal topraklarda ihramlıyken durum böyleyse, başka yerlerde yüzünü örtmesi daha evlâ ve sünnete daha uygundur. Öyleyse düşünün ey akıl sahipleri!

1) Allame el-Mergīnânî, hacca giden kadının ihrama girme meselesini anlatırken şöyle demiştir: “Kadın (ihramlıyken) yüzünü açar. Çünkü Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmuştur: Kadının ihramı yüzündedir.” (Fethu’l-Kadir 2/405)

Allame el-Kemal bin el-Hemmam, bu ifadenin şerhinde şunları söyledi: “Bu sözün mevkuf (sahabenin sözü) olarak sabit olduğu konusunda şüphe yoktur. Ebu Dâvûd ve İbn Mâce, Aişe radıyallahu anha’dan şu şekilde bir hadis rivayet etmişlerdir: Aişe radıyallahu anha şöyle buyurdu: “Biz Rasûlullah ﷺ’in yanında ihramlı iken binek üzerindeki kimseler yanımızdan geçiyordu. Onlar yaklaştıklarında bizler, cilbabımızı başımızdan yüzümüze doğru indirirdik. Bizi geçtikten sonra da yüzümüze açardık…” Bu mesele, kadının zorunlu olmadıkça yabancılara yüzünü göstermesinin yasak olduğuna işaret ediyor.  Hadis de aynı şekilde buna delildir.

2) Allame el-Haskefi, hacca giden kadının ihrama girme meselesini anlatırken şöyle demiştir: “Kadın da tıpkı erkeğe benzer. Ama farklı olarak başını değil de yüzünü açar. Eğer yukardan yüzüne bir şey salarak örterse bu da caizdir, hatta müstehaptır.” (Ed-Dürr el-Muhtar ve Red el-Muhtar (2/189))

İbn Abidin, “ed-Dürr el-Muhtar” şerhinde “hatta müstehaptır” sözünün altında şöyle demiştir: “Yani yabancıların görmesinden korktuğu için (yüzünü örter). (el-Haskefi), ‘el-Feth’ isimli kitabında bunun müstehap olduğunu söylese de, ‘En-Nihaye’ adlı eserinde bunun vacip olduğunu açıkça ifade etmiştir.